Malum son bir haftadır gündemimiz Tübitak'ın sansürlenen evrim konulu kapağı. Konuyla ilgili Türkçe blog ortamında bir çok şey yazıldı, çizildi (incelemek isteyenler için burda ve şurda); benim ekleyeceğim yeni bir şey yok, o yüzden olayı analiz etmektense gözüme çarpan bir konuya elimden geldiğince açıklık getirmek istiyorum. "Evrim kanıtlanmamış bir savdır; sadece bir teoridir; daha kanun olamamıştır, bıdı bıdı..." tezleri...
Konu her gazetenin internet sayfasında yayınlandığından köşelerinde oturan "bilim uzmanları" da kollarını sıvayıp birbirinden "harika" yorumlarla haberlerin altında bir kavgaya tutuştular. Sadece bu ortamda değil, arkadaş sohbetlerinde de konu açıldığında bilgiç bir arkadaş hemen atılıp : "Ben kapağın sansürlenmesine kesinlikle karşıyım (buraya kadar bravo!) fakat evrim teorisine inanmıyorum; daha bir kanun haline getiremediler çünkü". Yani klasik bir deyiş vardır ya: "Sadece bir teori..."
Peki bu teoriler gerçekten bu kadar değersiz midir? Hepsine güvenmek için kanun olana kadar beklemek durumunda mıyız? Hepsinden önce teori ve kanun arasındaki ilişki nedir diye sormamız gerekiyor. Orta okul kitaplarından beri anlatıldığı gibi bilimsek süreç doğrusal bir şekilde Hipotez >> Teori>> Kanun(Yasa) şeklinde mi ilerler? Hayır, hiç de değil...
Bilim felsefesine baktığımızda yasa ve teorinin kullanım ve tanımlama şekillerinin farklı olduğunu görürüz. Yasalar mutlak ve değiştirilemez "doğrular" şeklinde değildir. Yasa olmalarını sağlayan şey onların herhangi bir gözlem ve deneye ihtiyaç duymadan açık bir şekilde gözlenebilen süreçler olmalarıdır. Geçmişteki gözlemlerimiz sonucu sistemlerin, gelecekte de böyle davranacaklarını öngörmemiz sonucu postüle edilirler. Teoriler ise gözlemlerin kendileri değil, onların açıklamalarını ifade eder ve yeni kanıt ve gözlemlerle geliştirilerek güçlülükleri arttırılır, elde edilen karşı kanıtlarla da zayıflar; hiç bir zaman da "kanun" mertebesine erişmezler, çünkü erişilecek böyle bir mertebe yoktur...
Örnek vermek gerekirse Newton'un çekim yasası "kanun" tanımımıza uyar; aralarında bir mesafe bulunan pozitif kütleli iki cismin birbirini çektiği (kuvvet uygulayadığı) tartışılmaz bir durumdur ve buna yasa deriz. Fakat bunu açıklayan Einstein'ın genel görelilik ve parçacık fiziğinin graviton yaklaşımı birer teoridir ve şu anda bunlar üzerinde bir karar kılınmış değildir; güçlülükleri de her geçen gün sınanmaktadır. Fakat ne kadar kanıt toplarsak toplayalım, bu açıklamalar yani teoriler "yasa" şeklini almayacaktır, çünkü teorinin tanımı bu değildir.
Bunu açıklama ihtiyacı hissetmemin nedeni ise bilim dışı(pseudo-science) iddiaları savunanların bilime saldırırken bu konuya sıklıkla başvurduklarını görmemiz. İngilizce de yerleşmiş bir deyiş var hatta : "It is just a theory..."(sadece bir teori...) Ben de bu "sadece bir teori.."cilere karşılık olarak genelde şöyle derim :
"Bir teorinin gücünü test etmek istiyorsanız size önerim bir uçurum kenarından aşağı kendinizi atmanız, Einstein'ın genel görelilik teorisine göre sizin aşağı düşeceğinizi söyleyebiliriz; fakat bana yine de güvenmeyin, nasıl olsa "sadece bir teori" değil mi;)"
Genel Görelilik ile aynı güvenilirlik seviyesinde olan bilimsel bir tezi, sırf dini-ideolojik nedenlerden dolayı inkar etmek nasıl bir tutarsızlıktır anlamak da mümkün değil...
NOT: Bu yazıya gelecek yorumlar sıkı bir şekilde modere edilecektir. Bilim ve felsefe dışından(din-ideoloji-bilim dışı...) gelecek yanlı cevaplara izin verilmeyecektir. İtirazı olanlar blogun başlığına tekrar bakabilirler...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Beğendiğim bir yazı oldu gerçekten çünkü bahsedildiği gibi eğitim sistemi (belkide sırf evrimi aşağıda tutmak için) hipotez - teori - kanun sıralamasını öğretiyor çocuklara. Açıkçası bende kişisel çabalarımla oradan buradan öğrendiklerimle kavradım bu durumu. Hatta bence durum o kadar vahim ki fen fakültesi mezunu birisi bu farkı bilmeyebilir bile çünkü okulda bunu öğretmiyorlar.
Konu gerçekten sizin de belirttiğiniz derecede vahim. Bu mantık yürütme ile bilimin insanlar nezdindeki değerini bir düşünsenize: her teori "sadece bir teori"...Bütün bu çabalar bu kadar basite indirgenebilir mi? Böyle temel bir kavramın yanlış öğretilmesi ne kadar hayati problemelere neden oluyor; yaşadığımız bu gibi olaylarda gün yüzüne çıkıyor.
Aslında bu açıklamayı Gökbilim Forumu'nda bir tartışma sırasında bir Fizik Öğretmeni'ne yazmıştım. Evrim konusunda da kullanmayı uygun gördüm. Fen Fakültesi Mezunu tahmininiz yanlış değil, emin olabilirsiniz.
Yorum Gönder